Sanki ömür boyu yetmesi gerekiyormuş gibi destelerce alınmış Bursa havluları, her birine uygun renkte ve miktarda alınmış beyaz-renkli 50 numara küçük dantel yumakları... Dantel ipi 50 numara olunca biraz kalın olur, benim gibi küçüklükten eline tığ verilmiş kızlar da, çok büyük yetenek olmasalar da kendi çeyizine en az bir havlu kenarı örerdi... Ben de ördüm ne yalan söyleyeyim. Hemde birden çok ördüm...
Ama ip 70 numaraysa, onun aynı seriden aynı ton olması önemliydi. Hatırlıyorum annem 11-12 tane 100 gr.lık 70 numara dantel ipi almıştı, aynı seriden, kırık beyaz... Kaç senede ördü canım dantel takımını bilemem... Annem çalışıyordu, sabahları koştur koştur işe gider, akşamları koştur koştur eve gelir sofra hazırlardı. Biz yer kalkardık, o bir süre daha mutfakta kalıp ortalığı toplardı. İçeri girip iki yudum çay içecekken motif motif örülmüş, ilmek ilmek eklenmiş dantel salon takımım... Kocaman bir masa örtüsü, sehpa örtüleri...
Fiskos takımı modası vardı ben genç kızken... Anneanneciğim ördü fiskos takımı dantellerimi. Şimdikiler bilmez belki, iki berjer koltuk arasına illa yüksekçe yuvarlak bir sehpa alınır, onun yanında oturanlar fiskos yapacaklar diye sehpaya da bu ad verilirdi. İşte o yüksek yuvarlak sehpa ve yakınındaki minik sehpalar için örülmüş dantellerim de anneannemin elinden...
Annem bir noktaya kadar iğne oyası, tığ oyası yapabiliyordu. Ama mekik oyası bir başkaydı. Mekik oyalı mevlüt örtüsü olmadan çeyiz mi olurdu... Bir bohça yemeni, iğne oyalı, boncuk oyalı, tığ oyalı baş örtüsü, mekik oyalı mevlüt örtüsü, bebek mevlütlerine renkli, ve birkaç tane de siyah...Annemin halası çok güzel iğne oyası yapardı, bir kısmı onun ellerinden, bir kısmı anneannemin, bir kısmı anneannemin yetenekli, cüzi ücretlere ev geçimine katkıda bulunmak için oya ören komşularının ellerinden...
Ölenler nurlar içinde yatsınlar, yaşayanlara selam olsun...
Yün yorganımı babaannem köye gittiğimiz bir yaz diktirdiydi. Dikildiği gün başında oturduyduk biz de. Bakıp bakıp beğenmedim ben bu yorganı, ne biçim bunun rengi dediydim anneme bilmiş bilmiş, tabi diken yengelerime de ayıp olmasın diye sessiz sessiz... Beğenmediğim renk de bugünün moda rengi pudra bu arada :D Yün yorganın yapıldığı ilk astarın rengiydi. Annem de sus dediydi, o daha nevresime girecek böyle kullanılmayacak, anlamadan dinlemeden konuşma :D
Yün yorganımı babaannem köye gittiğimiz bir yaz diktirdiydi. Dikildiği gün başında oturduyduk biz de. Bakıp bakıp beğenmedim ben bu yorganı, ne biçim bunun rengi dediydim anneme bilmiş bilmiş, tabi diken yengelerime de ayıp olmasın diye sessiz sessiz... Beğenmediğim renk de bugünün moda rengi pudra bu arada :D Yün yorganın yapıldığı ilk astarın rengiydi. Annem de sus dediydi, o daha nevresime girecek böyle kullanılmayacak, anlamadan dinlemeden konuşma :D
Satın alınacaklar yavaş yavaş, denk geldikçe, birçoğu ben çalışmaya başladıktan sonra evime istiflenerek tamamlandı çeyizimin.
Anlatmaya doyamadım, ne günlere döndüm gittim yeniden... Çeyiz ve çeyiz hazırlıkları özeldir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder